© Marpol TV 2015

BAAE Başkanı Yardımcıoğlu'ndan önemli açıklamalar!

Batı Asya Araştırmaları Enstitüsü (BAAE) Başkanı Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu, Akit TV’de Mustafa Balevi’nin sunduğu Gece Ajansı programında eğitim sisteminde yaşanan sorunları değerlendirdi.

Son günlerde eğitim yuvalarında Türkiye’nin değerlerini
aşağılayan görüntülerin yaygınlaştığına dikkat çeken Yardımcıoğlu, günümüz eğitim sistemindeki en
büyük boşluğun, insana yapılan yatırımın eksikliğinden kaynaklandığını ifade etti. Yardımcıoğlu,
günümüz Türkiyesi’nde, toplumun kutsallarına yapılan aşağılama ve saldırıların özellikle AK Parti gibi
Türk-İslam’ın değerlerini savunan bir iktidar döneminde yaşanmasının ayrı bir üzücü olay olduğunu
kaydetti.
Yardımcıoğlu, “Bizim iktidarımızda, bizim düşüncemizin, bizim bakış açımızın hâkim olduğu bir
dönemde Kur’an-ı Kerim’e tekme atan bir gencin gündem olması bizi üzüyor, şaşırtıyor. Suçluyu
aramaya kalktığımızda suçlayacağımız bir iktidar da yok. Çünkü 20 yıldır iktidarda biz, varız. Bu gencin
ailesine baktığımızda, muhafazakâr, mukaddesatçı ya da mütedeyyin çizgideki insanlardır.
Çocuklarının bu yapmış olduğu davranışı görünce onlar da kahroluyorlardır. Bu çocuğun sınıfındaki
arkadaşları, bu çocuğa eğitim veren öğretmenler ve okul idarecileri kesinlikle kahroluyordur” dedi.

“NAHOŞ GÖRÜNTÜLERDEN DERS ALMALIYIZ!”
Akıllı ve teknoloji sınıfları oluşturma sürecinde, öğrencilere Türk-İslam değerlerinden arındırılmış
teknolojik imkânların sunulmasının günümüz toplumunun ahlak yapısının bozulmasında büyük payı
olduğunu aktaran Yardımcıoğlu, günümüzde yaygınlaşan nahoş görüntülerden ders alınması
gerektiğini belirtti.
BAAE Başkanı Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu, şöyle konuştu: “AK Parti iktidarında, bundan 11 yıl
kadar önce Fatih Projesi vardı. Her okula akıllı sınıf, her sınıfa akıllı tahta bilgisayarların olduğu sınıfları
barındıran bir projeydi. Ben, öğretim üyesiyim. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin üniversitelerinin
birisinde finans profesörü olarak görev yapıyorum. Benim öğrencimin herhangi bir tanesi PKK
kamplarına gidemez. Benim öğrencimin herhangi bir tanesi gezi parkı eylemlerine gidemez. Benim
öğrencimin herhangi bir tanesi ‘merkezi otoriteye baş kaldır’ adı altında herhangi bir özgürlük
noktasında davranış sergileyemez. Çünkü bunlar özgürlük değildir. Benim öğrencim PKK kamplarına
gitmeye kalkıştığında ben o kapının önüne yatarım, beni ezerek geçip gitmelidir. Benim öğrencim gezi
parkı gibi bir takım başkaldırı olaylarına gidebilmesi için benim cesedimi çiğnemelidir. Biz, maddeye,
masaya, akıllı sınıfa yatırım yapacağımıza insana yatırım yapsaydık bugün bu çocuklar böyle olmazdı.
Bu sınıflar olmasın anlamında söylemiyorum bunları. Elbette ki bu sınıflar olmalı. Fakat orada
gördüğümüz maddenin, orada gördüğümüz bilgisayarın arka tarafına kendi değerlerini inşa etmeyi
düşünemeyen bir bakış açısıyla biz bunlara sahip olacak olursak; neticeleri bu şekilde karşımıza
çıkıyor. Günümüzde her geçen gün yaygınlaşan nahoş görüntülerden ders almalıyız.”

“DANSÖZ OYNATARAK TOPLANAN PARALARLA DEĞER ÜRETEBİLMEK NE MÜMKÜN”

Bursa’da bir okulda dansözlü etkinlik yapılmasına da tepki gösteren Yardımcıoğlu, şunları kaydetti:
“Bir bakıyorsunuz bir başka okulda da okulun ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla okul aile birliklerinin
yapmış olduğu bir organizasyonda, dansöz oynatıldığı görüntüleri karşımıza çıktı. Okullarımızda
dansöz oynatarak toplanan paralarla değer üretebilmek ne mümkün! Bu görüntüler karşımıza
gelince; insan, biz ne ara bu hale geldik, demeden de edemiyor. Akdeniz Bölgesi’nde yangın çıkıyor,
bir bakıyorsunuz yangın tüplerinin fiyatı 10 katına çıkmış. Kar yağıyor, insanlar yollarda kalıyor, bir
bakıyorsunuz geceliği 100 TL olan oteller bin liraya çıkmış. İnsan, biz ne ara bu hale geldik, demeden
edemiyor. Ne ara biz, maddeye tapar hale geldik? Geldiğimiz süreçte tüm bu sorgulamalar sadece
bizim toplumumuzda değil dünyadaki kökü kömeci olan tarihi olan milletlerin hepsinde sorgulanıyor.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER