Selim IŞIK

Selim IŞIK

Mail: [email protected]

2015 HAZİRAN GÜNDEM ARAŞTIRMASI VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

7 Haziran seçimlerinin üzerinden tam bir ay geçti. Bu süre zarfında anayasamızın ve Meclis içtüzüğünün gereği olarak Meclis ilk toplantısını yaptı. Vekiller yemin ederek görevlerine başladı. Sonrasında Meclis başkanlığı yarışı nihayete erdi.

Bu süreçte yaşananlar için birkaç tespit ve yorumda bulunmak isterim. Öncelikle daha önce yaşananların aksine Meclis’te yemin töreni krizi çıkmadı. Tribünlere oynayan HDP bu tavrıyla hanesine bir puan yazdırmış oldu. HDP’nin bu duruşunun önemli olduğunu düşünüyorum. Bu tutum ve davranışların devamını da beklediğimi ifade etmek isterim.

Meclis başkanlığı seçiminde MHP stratejik bir adım attı. Seçimlerden önce AK Parti tarafı diğer tüm partilerin AK Parti karşısında birleştikleri tezini öne sürüyordu. Yani AK Parti karşıtlığında diğer partilerin blok oldukları iddiası sıklıkla dile getiriliyordu. Seçimden sonra bu kez blok kavramını sahiplenen CHP lideri Kılıçdaroğlu oldu. Kılıçdaroğlu’da AK Parti dışındaki partilerin blok olarak hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi. Fakat blok tartışmalarında son sözü MHP lideri Bahçeli söyledi. Meclis başkanlığı seçimlerinde Bahçeli’nin tutumuyla AK Parti’nin adayı Yılmaz başkan seçildi. Ben bu gelişmelerden tüm partilerin AK Parti karşıtlığı etrafında birleştikleri tezinin de çöktüğü sonucunu çıkarıyorum.

Meclis başkanlık divanı seçimi neticelendikten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti lideri Davutoğlu’na hükümeti kurma görevi vermesi bekleniyor. Davutoğlu, MHP veya CHP ile bir koalisyon hükümeti kurmaya çalışacak. Ben tüm tarafların seçimden ders çıkaracaklarını ve seçmenin verdiği mesajı doğru okuyacaklarını ümit ediyorum.

TDK’nın yayınladığı Türkçe Sözlük’te uzlaşmak şu şekilde tanımlanıyor: “Aralarındaki düşünce veya çıkar ayrılığını karşılıklı ödünlerle kaldırarak uyuşmak, karşılıklı anlaşmak ve mutabık kalmak, antant kalmak…”. Tanımdan da rahatlıkla çıkartabileceğimiz haliyle uzlaşmanın temelinde ödün vermek, taviz vermek var. Yoksa AK Parti’nin yahut koalisyon kurmaya çalışacağı diğer partilerin seçim beyannamelerine ve vaatlerine sıkı sıkıya bağlılığı söz konusu olursa buradan uzlaşma doğmaz, koalisyon çıkmaz.

Bu tartışmalar sürerken ulusal düzeyde bazı anketler yapıldı. Marpoll olarak biz de Kahramanmaraş’ta bir kamuoyu araştırması yaptık. Her bölgenin, her şehrin kendine has durumları var. Kahramanmaraş’ın son seçimlerde oransal anlamda AK Partiye en çok oy veren üçüncü şehir olduğunu unutmamak lazım. Bu hatırlatmadan sonra araştırmamıza ve sonuçlarına kısaca değinmek istiyorum.

Haziran 2015 Gündem Araştırması adıyla yaptığımız anket çalışmasında deneyimle personelimizle yollara düştük. Mahalleleri, caddeleri ve sokakları adımladık. İşçisinden memuruna, gencinden yaşlısına, düşük gelire sahip olandan yüksek gelire sahip olana kadar geniş bir kesimle yüz yüze görüştük. Ramazan ayında bulunduğumuzdan ve havalarda sıcak olduğunda az sorudan oluşan bir anket yaptık. Demografik bilgiler dâhil toplam 10 soru sorduk.

Araştırmamızda şu sonuçlar çıktı karşımıza: Kahramanmaraş halkı % 33’lük bir oranla koalisyon kurulmalı diyor. Fakat şehrimiz % 67 gibi yüksek bir oran ile erken seçim istiyor. Şahsi kanaatim erken seçim isteyenlerin oranının bir hayli yüksek olmasında parti liderlerinin tutumu etkili. Bu sorunun arkasından koalisyon kurulmalı diyenleri bir soru daha yönelttik. Peki hangi partiler kurmalı koalisyonu? Aldığımız cevap ulusal çapta yapılan araştırma sonuçlarıyla uyumlu. % 66’lık bir halk kitlesi AK Parti – MHP koalisyonundan yana tavır koydu.

Meclis’teki dört partili sandalye dağılımı acaba yeni bir parti ihtiyacını ortaya koyar mı düşüncesinden hareketle bir soru yönelttik. Türkiye’de yeni bir siyasal partinin ya da partilerin kurulmasına ihtiyaç var mı? Kahramanmaraş halkının yaklaşık % 23’ünün yeni siyasal partilere ihtiyaç duyduğu, yaklaşık % 76’sınında yeni partilere ihtiyaç duymadığı sonucunu elde ettik. Bu sorunun aynısını 2015’in şubat ayında gerçekleştirdiğimiz anketimizde de sormuştuk. Bu sonucun yaklaşık olarak aynısını orada da almıştık.

Son olarak Kahramanmaraş halkına baraj hakkında ne düşündüklerini sorduk. Cevap olarak ta iki seçenek koymuştuk anket formumuza. Seçeneğimizin biri seçim barajı aynen kalmalı diğeri ise seçim barajı düşürülmeli idi. Anketörlerimiz formları getirmeye başladığında formların bir kısmına notlar alındığını gördüm. Ankete katılan bazı Kahramanmaraşlıların barajın yükseltilmesini gerektiğini not ettirmişler. Buradan çıkabilecek sonuca ilişkinde tahminlerim netleşmeye başlamıştı bile. % 71’lik bir oran barajın aynen kalması gerektiğini ifade etmişti.

Seçim barajının aynın kalması gerektiği ifade edenlerin bu kadar yüksek olmasını kanaatimce AK Partili seçmenin refleksi olarak yorumlamak gerekir. AK Partili seçmen HDP’nin barajı geçerek AK Parti’nin tek başına iktidar olamamasına böyle bir refleks ile cevap veriyor.

Araştırma sonuçları her ne kadar böyle de çıksa ben kurulacak bir AK Parti – MHP veya AK Parti – CHP koalisyonunun ülkemiz için hayırlı olabileceğine inanmak istiyorum. Partilerimizin seçmenin verdiği mesajı doğru okumaları gerektiğini ve uzlaşmacı bir koalisyon ile ülkemizi daha müreffeh bir seviyeye kavuşturabileceklerini düşünüyorum.

Kamuoyu araştırmalarının etkisi sonuçlarının ilgililerin dikkatine sunulmasına bağlı. Bu aşamada imdadımıza basın – yayın organları yetişiyor. Araştırma sonuçlarımızın kamuoyunun dikkatine sunulmasında verdikleri destekten dolayı tüm gazeteci dostlarımıza ve basın – yayın organlarına ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar