Ender KÜÇÜK

Ender KÜÇÜK

Mail: [email protected]

BÜGÜNÜN YARINI

Bugünün güzelliğine hiç bir yarın ulaşamaz. Yarının, ne getireceğini bilmeden yaşar insan. “Yarınlar" deriz hep iyimser bir ifadeyle, kötü olanı hayal bile edemeyiz. Yarın, yaşanacak olan her neyse…

İster iyi olsun ister kötü, bugünden daha iyi olmayacaktır. Ama ben "Bugünden" vazgeçemem. Ciğerlerime çektiğim soluğun, kana kana içtiğim suyun tadı şimdidedir.

Ülkemin ve ailemin sevgisi, tuttuğum el, yazdığım şiir şimdidedir.

Hiçbir kuvvet beni geleceğin tutkulu insanı haline getiremez. Hangi yazar gelecekte yazacağı bir şiiri görebilir ve hangi soluk şimdiden daha değerli olabilir?

Ellerimin titremesi, ayaklarımın üşümesi yarın geçse de, boş. Yarınlar, hep ölümü barındırır. Günler eskidikçe, dünya denen cennetten uzaklaşmaya başlar insan.

Zamana iple bağlı gerçekler biriktikçe, yaşamanın tadını unutur insan. İddialı bir söz söylemek gerekirse:

"Hayat bugündür"

Geçmişi sormayın sakın!

İşte "Ellerim titriyor "dedim ya biraz önce.

"Saçlarımın rengi her gün batımında beyaza kaçıyor. "Diyorum ya şimdi…

İşte geçmiş bunlarda saklı: Yazdığım şiirde, sevdiğim kadında, çocukluk günlerimi pembe güllerle süsleyen anılarımda, gençliğimin kırgınlığında, en çok da bakmaktan usanmadığım fotoğraflarda saklıdır geçmiş.

Zamansal terimlerin, bizi ne hale getirdiğinin sonucuna katlanmamak gerekir.

Bugünün kıymetini bilmek için yaşlanmış bir bedene sahip olmak gerekmiyor.  Yaşamış olduğun her anın, tadını çıkarmalı insan.

"Yarını kanlı avuçlarımda tutarım. " Diye yazmıştım bir şiirimde.

Mazlum bir arkadaşım  " Hadi oradan "diye çıkıştı bana.

"Sen yarını tutarsan, ben de geçmişimi fotoğraflarımda düzeltirim" dedi.

“Nasıl yapacaksın?” dediğimde:

-Gülmediğim her karede, yüzümün üzerine gülen yüz ifadesi çizerim.

Şaşkınlığımı üzerimden atamamıştım ki konuşmaya devam etti:

“Benim yaptığım her ne kadar komik ve basit bir çözümse, senin "Yarını" tutmanda bir o kadar ahmaklıktır. Sen O’nun çizdiği yoldan ne bir adım ileri, ne bir adım geri gidebilirsin” deyince anladım, elimizde ancak şimdinin kaldığını...

Hadi ölmek fiilini zamanlara yayalım:

-Öldüm    

-Ölürüm  

-Ölüyorum 

-Öleceğim

En basitinden ölmenin bile en gerçekçi olduğu zaman dilimi şimdiki hali olsa gerek. İnsanın en büyük ayrılıkla baş başa kalmasıdır "Ölüyorum"  sözcüğü.

Oysa:

İnsanın "Öleceğim" dediği anda yaşama fırsatı vardır.

Ama henüz "Öldüm" demeyi başaran bir canlı çıkmamıştır.

Bugünlerde yaşamaya sımsıkı sarılmış birileri

Geleceğe köle olup, bilmezler soluksuz ölmeleri

Yalan olsa da yaşama ait tüm suretleri

Silip atamazlar, benliğinde bıraktığı izleri.

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar