GÖKSUN'UN GURURU "ALİ HAMZA PEHLİVAN"

Onun başarılarla dolu bir hayat hikâyesi var. İlk köşe yazınımın kahramanı, gerçek bir vatansever, devletin gülen yüzü, gerçekleşmiş projelerin mimarı, bastığı yerleri toprak diyerek geçmeyen nadir insanlardan birisi. Pozitif enerjisini K.Maraş ilimizin Göksun ilçesine adayan, Göksun ilçesinde, sloganı kendisine ait olan elma festivallerinin, birçok aileye geçim kaynağı olmuş çilek bahçeleri projelerinin sahibi Ali Hamza PEHLİVAN. Şu an itibariyle okullardaki derslik sayısının ideal seviye ulaşmasında yapılan okul inşatlarının takipçisi. Yine ulaşım noktasında Kurucaova tünellerinin açılmasında servis yolu fikri ile yolun geçeceği bölgelerde bulunan taşınmaz mal sahipleri ile kurduğu samimi ilişki ve yaptığı sayısız toplantılar sayesinde tünelleri açılmasına engel olan tüm olumsuzlukların giderilmesine ön ayak olmuş bir devlet adamıdır. Halka verdiği güven projelerin temeli oluşturmuştur. Ayrıca Sayın Valimiz Mustafa Hakan GÜVENÇER ‘in Karayolları İl Müdürlüğünün, Muhtarların, Göksun Belediye Başkanı Hüseyin Coşkun Aydın’ ın desteklerini hep yanında hissetmiştir. Kaymakam Bey, sosyal yardımlaşma fonunu etkili bir şekilde kullanarak evi olmayan vatandaşların evi, aşı olmayan insanımız aşı olmuştur, ayrıca şehit ailelerini her türlü etkinlikte onure etmesi, bölge halkı tarafından takdirle karşılanmaktadır. Ali Hamza Bey’in halka gösterdiği tevazu örnekleri taklit değil, soğuk değil, bencil değildir aksine içinde insan olabilmenin elzem olduğu,   samimi duruşun göstergesidir. Görevi gereği, karar verme sürecinde “Ben her şeyin en doğrusunu bildiğimi iddia etmem ama araştırmayı da kendimde eksiklik olarak görmem “diyebilecek kadar da doğruyu bulma konusunda hep birlikte hareket edebilen,  çevresinde bulunan çalışma arkadaşlarına kulak verebilen, gerçek bir liderdir.

 Sayın Kaymakamız ile tanışmamız polis eşliğinde oldu. Rize’ nin Ardeşen ilçesinde ortak dostlarımızdan Macit Moral Bey ‘in bir sohbet sırasında Göksun’a atanan kaymakamın Pazar Hemşinli olduğunu, yaz tatilinde memleketime gittiğimde mutlaka tanışmam hususunda öneride bulundu. Göksun ilçesine yaz tatilimi geçirmek için döndüğümde bu isteği hemen yerine getirememiştim. Tanışma anımız, bir gün babam ve ağabeyim ile elli üç plakalı arabamı kaymakamlığın önüne park etmemle başladı. Biraz sonra kaymakamlık makam arabası önümüzden geçti, Macit Bey’e verdiğim söz aklıma geldi. Umarım aracın plakasını görmemiştir, ayıp oldu derken özel koruması siz Rizeli misin diyerek yanımıza doğru geldi, vazifesini yerine getirmeyen bir ev sahibi olduğumu düşünerek korumayla beraber makam arabasından bize doğru yönelen Kaymakam Bey’ e doğru yürüdük. Yüzünde ki gülümseme, samimiyet mahcupluğumu kat kat arttırmıştı. Sonraları, keşke daha önce uğrasaydım diye çok hayıflandığım oldu.

Ali Hamza Bey ile gerek yüz yüze gerekse de sosyal medyada sohbetler yapmaya nail oldum. Bana aktardıklarını kafamda toparlayarak sizleri iletmek istiyorum. Yazımı; projelerin adamı bölümünden, hayatın kahramanı olduğu zaman dilimine doğru sürüklüyorum.

Ali Hamza Bey, ilkokula Hemşin ilçesinde, köyünden ilçeye, babasının izini takip ederek başlamıştır, yaşadığı köy ile ilçe arasında mevcut bir yolun olmaması onu her gün iki kilometrelik patika yoldan gitmemesini zorunlu kılmıştır. Karlı havalarda babasının iz yaptığı yolları takip etmek, onun sözünden çıkmamakla eş değerdir. Söz ve izin üzerinde bıraktığı sonsuz mutluluk, onun yaşamının bir parçası olmuştur. Ali Hamza Bey ilkokula başladığı günü asla unutamamış. Babasının arkasına saklanarak girmiş müdür odasına, kayıt yaptırdıktan sonra uzun boylu bir öğretmen, Onu ellerinden tutarak sınıfa götürmüş. Her şeyin başlangıcı, ağacın kök saldığı, güneşin doğduğu, yıldızların parladığı anmış o an. Öğretmenin boş bir elma resmini her öğrenci için belirlemesi ve her öğrencinin göstereceği başarı için uzun kırmızıçizgi çekmesi, Ali Hamza Bey’ in ilk sınavı olmuş. Sonunda elma kırmızı bir renk alarak, sınıfın birincisi olmasını sağlamış. O artık köyden gelen utangaç çocuk değil sınıfının her türlü sosyal etkinliğine katılan, küçük ama kocaman yürekli bir çocuk olmuş. İlkokulu bitirdikten sonra başarılarla dolu eğitim hayatı aynen devam etmiş, lise yılları sıralarında şimdilerde Diyarbakır Valisi olan Sayın Hüseyin AKSOY Bey ile sunuculuk yaptığı sırada yollarının kesişmesi, onun için bir rol model olmuştur. Üniversite sınav sonucu, garsonluk yaptığı sırada öğrenmiştir, o an yaşadığı mutluluğun tarifi yoktur. Küçük bir Karadeniz köyünden başlayan başarı öyküsünün mekânı değişmiş artık yaşamının yeni adresi Ankara olacaktır. Omuzuna yaslanıp, ağlayabileceği ağabeyinin yanında olmanın mutluluğu içerisindedir.

 Ankara’da ikamet edecek bir yerin olmaması, abi ve kardeşi kiralık bir ev bulma arayışına yöneltmiştir. Onca pahalı daireler arasında kısıtlı bütçelerini de düşünerek  “Bir artı Bir” kapıcı dairesini tutmakta karar kılmışlardır. O ev saraydır, o ev umut ve gelecek adına hayallerin kurulduğu bir mekândır artık. Okuduğu üniversitenin köklü bir üniversite oluşu onu başarısızlığa götürecek her olumsuzluktan uzaklaşmasına neden olmuştur. Ali Hamza Bey, basın yayın okuyan ağabeyin inadına evine televizyon almak bile istememiştir. Üniversitede gösterdiği üstün gayret,  başarı ve onur belgesi almasına vesile olmuştur. “Bir artı Bir” o daire, hayallerin gerçekleştiği bir ev olmuştur. Bazen gözlerini kapattığı zaman kendini törenlerde konuşulmalar yaparken hayal eden genç adam, üniversiteyi bitirdikten sonra, zorlu sınav maratonundan başarıyla çıkmış, girdiği mülakatın sonucunu beş ay sonra bir Mayıs akşamı arkadaşından öğrenmiştir. Hayallerini gerçeğe dönüştüren genç adam artık devletin temsilcisi bir Kaymakam adayıdır.

Annesini kendisine her daim söylediği  “Ya oku adam ol, ya doku adam ol" sözü gerçekleşmiş, babaannesinin duaları kabul olmuştur.

Kaymakamlıkta gösterdiği başarı görev yaptığı ilçelerde bir yıl daha fazla görev yapmasına vesile olmuştur. Sadece Hakkâri Vali yardımcılığı görevini zamanında tamamlamıştır. On yıllık Kaymakam iken askerlik görevini teğmen olarak yapmıştır.

Sohbetimiz sırasında görevi sırasında unutamadığı birkaç olayı anlatmasını istedim. Benimle o kadar güzel yaşanmışlıklar paylaştı ki artık onların birçoğunu başka projelerde kullanacağım. Beni etkileyen üç anıyı sizlere paylaşmak istiyorum.

Kaymakam Bey Piraziz’ de Kaymakamlık görevini icra ederken akşamları bir yerlere ziyaret etmek için şehri her noktadan gören konutundan ayrılması gerekiyormuş. Bir gün vatandaşın birisi gelmiş “Kaymakam Bey, dün akşam ışığınız yanmıyordu. Sizin ışığınız yanmıyorsa ben kendimi nasıl aydınlıkta hissedebilirim” demiş. Vatandaşın sıkıntısını dinleyen Ali Hamza Bey   “güvenin ”temsili olan o ışığı; tasarruf ampulüyle değiştirerek, akşamları açık bırakmış.

Yine Hakkâri’de Vali yardımcılığı yaptığı sırada bir vatandaşın sizinle görüşmek istiyorum talebinden sonra Ali Hamza Bey’in kahramanı olduğu bir rüyayı anlatmasını çok samimi ve içten bulmuş.

Kaymakamlığını yaptığı Kemah ilçesine yıllar sonra ziyaret için döndüğünde Ali Hamza Bey’in yanına gelen bir vatandaşın “Ziyaretinize, oğlumun askerden dönmesi kadar sevindim “ demesini hala unutamamış.

Ali Hamza Bey, Yıldız Hanım ile evli ve bir kız çocukları vardır.  Ortaokulu beraber okuyan Ali Hamza Bey ve Yıldız Hanım’ın yıllar sonra evlenmesi bir tesadüf değil sevgiye harcanan emeğin temsilidir.

Yazımın sonunda böylesine bir kişiliği anlatmanın gururu içerisindeyim. Bu gururun ve güvenin sahibi olmak son zamanlarda edindiğim en büyük zenginliktir.

İyi ki K. Maraş’ın yolu sizinle kesişmiş.

 İyi ki varsınız Kaçkar yürekli adam…