EYLÜL
Uzun bir aradan sonra tekrar köşeme dönmenin adıdır: "Sonbahardı Eylül”. Bu uzun yolda geçirdiğim zamanı; dördüncü şiir kitabımı çıkarmak için kullandım. Baharın nasıl geçtiğinin farkına bile varmazken; üzerime yağan yağmurları, bahçemdeki çınar ağacağının nasıl yaprak açtığını; arkadaşlar anlatınca anladım.
Yazmak işin en kolay tarafı, asıl zoru ise; bir kitaba isim bulmaktı ve ardından bütün şiirlere bir kez daha göz atmaktı.
İlk şiir kitabım Aşk Lekesi’nde olduğu gibi Sonbahardı EYLÜL kitabımın da bütün gelirlerinin Türkoğlu Fatih İlkokulu’na yapılacak çok amaçlı salon için bağış edilmesi; üzerime düşen yükü daha bir ağırlaştırdı.
Sonuçta eğitime bir katkısı olacaksa: “Neden olmasın ?” dedim.
“Neden olmasın!”
Kitabın dağıtımı noktasında başta Belediye Başkanımız Sayın Osman OKUMUŞ Bey’e, İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın Hacı Bozdoğan Bey’e, Fatih İlkokulu Müdürü Yusuf SİMSAR Bey ve okul öğretmeni arkadaşlarıma, İşler yayın evine ve kitabımın basımını üstlenen arkadaşım; Atlantis yapımın kurucusu Erdal BOZKUŞ’A teşekkür ederim.
Yazmak, yaşamak ve yaşlanmak…
Önceleri, düşündüğüm her şeyi yazdım. Yazdıklarıma bakınca; yaşamadığımın farkına vardım.
Ne zaman yaşamaya sımsıkı sarıldım
Bu seferde yaşlandığımın farkına vardım.
Hani şair der ya:
“İnsan seni sevince iş güç sahibi oluyor
Şair oluyor mesela
Meyhaneden cayıyor bir akşamüzeri
Caysın be güzel
Caysın be iyi”
İşte bu hususta nelerden caydığımın farkında olmadığımı bilmememin adıdır:
Şair olmak!
Karanlık odamda dördüncü şiir kitabımın kapağına bakıyorum.
Kapağın üzerinde;
Yakamoz yansımalar
Yaşadığım şehirler
ve
Noktayı bulamadığım cümleler…