Selim IŞIK

Selim IŞIK

Mail: [email protected]

PASTADAN PAYIMIZI SİYASİ AKTÖRLERLE ALIRIZ!

Başlıktaki pasta daha çok ülkemizin yönetiminde yeterince etkin olup olmadığımızla ilgili. Kahramanmaraş ülkemizin belli başlı büyük şehirlerinden biri. Sanayisi, nüfusu, ekonomisi ve diğer beşeri ve doğal faktörleri bir yana milli iradenin tecelli ettiği Meclisimize Kahramanmaraş’ımız en çok vekil gönderen on yedinci şehir. Bizimle beraber aynı sayıda Mecliste koltuğu bulunan şehir sayısı toplam 3. Kalan 65 şehirden daha fazla sayıda vekil ile Mecliste temsil ediliyoruz.

Sakin kafayla düşündüğümüzde ülke siyasetinde Kahramanmaraş’ın hatırı sayılır bir ağırlığının olması gerektiği açık. Dile kolay 65 şehir bizim kadar vekil ile temsil edilmiyor Meclis’te. Hakeza milli mücadeledeki öncü rolünden tutun da günümüzde ülke ekonomisine yaptığı katkıya kadar Kahramanmaraş hafife alınamayacak bir şehir.

Durum özetle böyleyken Kahramanmaraş’ın siyasi aktörlerinin ülke çapında etkinliği hiç te iç açıcı gibi görünmüyor. Hatta yerel siyasette de durum bundan farklı değil. Bilinenin aksine Kahramanmaraş halkı da bu konuda farklı düşünmüyor. Ekim 2014 ve Şubat 2015 tarihlerinde Kahramanmaraş’ta düzenlediğimiz kamuoyu araştırmalarında da bu tespiti destekleyecek çarpıcı rakamlar var.

Bizler Kahramanmaraş halkı olarak tüm kararları doğrudan kendimiz almıyoruz. Bizi temsil edeceklerine inandığımız temsilcilerimize veriyoruz yetkiyi. Pastadan yeterince pay alamıyorsak temsilcilerimize yani siyasi aktörlere bir göz atmamız lazım. Siyasi aktörlerimizin ehliyet ve liyakatına bakmamız lazım. Bu konu çok yönlü bir konu. Ama bu yazıda şehrimizdeki siyasi hayatı şekillendiren aktörlerin yetişmesi ve olgunlaşması için önem arzeden rekabet ortamına ilişkin bir hususa dikkati çekmek istiyorum: Rekabet ve muhalefet edilme, eleştirilere cevap verebilme.

Kendisine muhalefet edilen, eleştirilen ve sorgulanan bir siyasi aktör ancak mesafe kat edebilir. Yerelde hiç sorgulanmayan, eleştirilmeyen, muhalefet edilmeyen bir siyasi aktör de maalesef ülke genelinde söz sahibi bir pozisyona yükselemiyor. Çünkü politikanın temelinde farklı fikirlerin polemikler ve tartışmalar yoluyla mücadelesi bulunmuyor mu?

Kahramanmaraş halkı olarak vekâlet verdiğimiz veya vermediğimiz siyasileri biraz olsun seviyorsak eleştiri ve muhalefet ortamının gelişmesi için çaba sarf etmeliyiz. STK’lar, gazeteciler, yazarlar ve en önemlisi de halkın doğrudan kendisi her şeyden önce yerel siyasetçilerini eleştirmeli, sorgulamalı ve hesap sorabilmeli. Böylece siyasilerin bünyeleri de belli bir dirence kavuşabilmeli.

Bir iki örnekle yazımı noktalamak istiyorum. Geçen günlerde bir belediye başkanımızın vatandaşla yaptığı polemik dikkatlerden kaçmadı. Hatta ulusal basında bile yer buldu. Belediye başkanımız (televizyonlardan izlediğim kadarıyla) vatandaşların masum taleplerine bile bir politikacıya uygun düşmeyen biçimde cevap verdi. Eleştiri kültürüyle yoğrulmayınca böylesine acı tablolarla karşılayabiliyoruz.

Son günlerde Kahramanmaraş’ın bazı yerel yöneticileriyle gazeteciler arasında artan bir gerilim var. Acaba diyorum Büyükşehir Belediye başkanımız M. Fatih ERKOÇ halkın haber alma ihtiyacına cevap veren ve halk adına denetleme yapan gazetecileri (velev ki eleştirileri ve önerileri yanlış bile olsa) bu tutumlarından dolayı tebrik etse. Tüm gazetecilere birer kez teşekkür ederken, kendisini eleştiren gazetecilere ikişer kez teşekkür etse. Güzel olmaz mı?

Sağlıcakla.

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar