YILLAR SONRA GELEN ÖZGÜRLÜK

Eğer bizler "Kahrolsun kapitalizm" yani küreselleşme diyorsak, aslında "Yaşasın Amerika!"

Demek istiyoruz.

Sistem, aklımıza gelen en güçlü devletlerden bile daha güçlü. Dini, mezhebi, ırkı yok bu sistemin. Ne Amerikalı, ne Afrikalı… Yalnız İngiltere ile ortak hareket ettiği biliniyor.

Bankerler, sigorta şirketleri, bankalar küresel sermayenin ortakları. Tek amacı ise; şeytana hizmet edip, beş milyar dünya nüfusunu kendine köle etmek.

Buraya kadar yapılan değerlendirme dünyanın kabul gördüğü ve sesini çıkaramadığı bir gerçek.

Ya Türkiye bu sitemin neresinde diye kendimize bir soru yöneltecek olursak. Cumhuriyet tarihinde bilerek veya bilmeyerek bu siteme ülkemizi bulaştıran kişi; ikinci cumhurbaşkanımızdır. Millî ekonominin parça fiyatına İngiltere ile tanıştırılması ve ardından gelen birçok hükümetin bunu milli politika deyip, sahip çıkması; sitemin çarkları arasında un ufak etti bizleri.

Şimdi günümüze dönersek,15 Temmuz darbe girişiminin akıl hocalarının, finans kaynaklarının, askerlerinin kimlere hizmet ettiği gün gibi açıktır. Karanlık dehlizlerde, karanlık masalarda tertiplenen bu kirli oyun; yıllardır Türkiye’nin başına örülmeye çalışan çorabın lastik kısmıdır. Kendinden ukala bir şekilde emin olan bu grubun planını bozan ise Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan ve kahraman Türk halkıdır.

Rusya ile varılan mutabakat, PKK ile mücadele, Daeş sınır dışı operasyonu 15 Temmuz darbe girişiminin ardından hiçbir güce teslim olmadan, kendi hür irademizle aldığımız kararların sonucudur.

Dünya sistemi bu özgür duruşu ya kabul görecek, ya da gücü yetiyorsa karşımıza çıkacak. Yalnız karşımıza çıkması bildiğiniz delikanlı bir duruşla olmaz. Yıllardır her kurumda besledikleri işbirlikçiler vasıtasıyla hayal sınırını zorlayan eylemlerle olacaktır. İftiraları, terör eylemlerini, suikastları bir kurtuluş gibi gören nice vatan-satarlar ortaya çıkacaktır.

Önümüzdeki yedi yıl bizlere neleri yaşatacak bilmiyoruz ama tahmin etmekte zor olmasa gerek. Bu kurtuluş sürecinde ortada bir yer yok. Saflar belirgin, saflar sık olmalıdır. Ezberden söylenen, vatana duyulan hisler, uygulama noktasında ölümle de sonlanabilir. Eğer geleceğe miras bırakacağımız güçlü bir Türkiye ise 15 Temmuz darbe girişimini engelleyen şehitlerimizden daha gözü kara olmalıyız.

Yazımın sonunda terör örgütleriyle yapılan mücadelede şehit olmuş kardeşlerimin huzurunda saygıyla eğiliyorum.

Sizler olmasaydınız

Kalemimizden bu sözler dökülmezdi. Yaptığımız değerlendirmeler ancak hapis duvarlarında yankılanırdı.